Duaya yönelmenin gerginlikten uzaklaşma, dikkati bir noktaya odaklama, zihne hiçbir olumsuz niyetin girmemesini sağlama ve zihni bilinçli bir şekilde kontrol etme gücü verdiğini söyleyen Uzman Klinik Psikolog Dr. Yıldız Burkovic, pozitif düşünmenin ruhu güçlendirdiğini kaydetti.
Yıldız Burkovik, dua ve ibadetle zihni ve kalbi huzurla doldurmanın kişinin kendini iyi hissetmesini sağladığını söyledi.
Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Uzman Klinik Psikolog Dr. Yıldız Burkovik, ibadetin psikoloji üzerindeki etkilerini değerlendirdi.
Mutluluk ruh sağlığımız için en büyük ihtiyaçtır.
İbadetin Allah’a hürmet ve hürmet anlamına geldiğini kaydeden Dr. Yıldız Burkoviç, “İbadet, kulluk etmektir. Hizmet eden bir birey, bunu temiz bir kalple ve temiz bir düşünceyle idrak ederse ve görevini yaparsa aslında en mutlu olanıdır. Mutluluk ruh sağlığımız için en büyük ihtiyaçtır. Hayata bakış açımız, beklentilerimiz ve kaygıyla baş etme biçimimiz hepimiz için farklıdır. Farklılıklarımız, doğru bilgi, saygılı tavır ve sevginin temizliği yanında manevi değerler de inancımızla her zaman büyüyen değerlerdir.” söz konusu.
Pozitif düşünce ruhumuzu güçlendirir
Yıldız Burkovik, dünya genelinde milyarlarca insanın birbirine örnek veya farklı şekilde ibadet ettiğini kaydederek, “İbadetlerin özü duadır. Her ne olursa olsun insanı ileriye götüren küçük büyük fark etmeksizin temiz bir akıl ve hoş bir kalple yapılan duadır. Bazen küçük bir dilekle başlar. Tertemiz bir dilekte bulunulduğunda yüzümüzü gülümsetiyorsa ne mutlu. Bu aslında imana giden yolun başlangıcıdır. Olumlu düşünüp bakabiliyorsak, yardım edebiliyorsak, şikayet etmeden yolumuza sabırla devam edebiliyorsak, bizi yolda tutan inancımızdır. Bu da bizim ruhumuzu daha da güçlendiriyor.” dedi.
İnançlı olmak insana huzur verir.
“Bizim hissettiklerimiz, başkalarına hissettirdiklerimiz her zaman içimizdedir” diyen Psikolog Dr. Yıldız Burkovik, “Sözü güzeldir sözü önemlidir. Zihnimizi, içimizi ve sözlerimizi aynı saflıkta kullandığımızda, aslında aynı anda pek çok şey verir ve alırız. Birbirimizi dinlediğimizde rahatlıyorsak karşımızdakiyle aynı frekanstayız demektir. Huzur, rahatlama, güven frekansı olarak da adlandırılabilir. İnanç sahibi olmak aynı zamanda iç huzuru da verir. Korkuyu, kaygıyı siler ve ileriye bakmanızı sağlar.” söz konusu.
Zihnimizi boşaltıp, kalbimizi açabildiğimiz için rahatlıyoruz.
Uzman Klinik Psikolog Dr. Yıldız Burkovik, duaya yönelmenin gerginlikten uzaklaşma, dikkati bir noktaya odaklama, zihne hiçbir olumsuz niyetin girmemesini sağlama ve bilinçli olarak zihni kontrol etme gücü verdiğini söyledi.
Aklı ve kalbi huzurla doldurmaya yetiyor
Zihni ve kalbi huzurla doldurmanın kişiyi iyi hissettirdiğini kaydeden Uzman Klinik Psikolog Dr. Yıldız Burkovik, “Bazılarına göre meditasyon yapmak, zihni bir yere odaklayabilmektir. Her koşulda kendimizi güzel hissetmemizi sağlar. Beyne güç verir ve kalbimizi artırır. Aslında zihnimizi boşaltarak ve kalbimizi açarak rahatlıyoruz. Aklı ve kalbi huzurla dolan, sağlıklı bir uykuya dalabilen kişidir. mışıl mışıl uyuyan kişi, sağlıklı bir düşünürdür. Sağlıklı düşünen sağlıklı beslenir. Değerli olan bu dönemde beyni olumsuz niyetlerden uzak tutmak ve iyi dileklerle, dileklerle bir olmaktır.” söz konusu.
Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı
